Yatmadan önce yazılması gerekenler

Günlük yazmayı hiç bırakmadım, sadece deftere yazmaya başladım, daha özgür hissettim kendimi deftere yazarken. Daha gerçekçi oldu el yazısıyla, ve tabii kimse görmeden. Gerçi genelde yollarda yazıyorum ve zaten kötü olan yazım daha da yamuluyor, olsun. Epey yazdım ama bunları paylaşır mıyım, ne zaman paylaşırım, bunu zaman gösterecek.

Yarın İstanbul’a gidiyorum, uzun bir süreliğine konser için son kez. Tuhaf bir his benim için. Ancak öyle çok planım var ki gelecek haftalar için. Hiç üzgün değilim. Pinhâni’de çok iyi gitmeyen şeyler var adını koyamadığım. Herkeste bir motivasyon düşüklüğü, ben de dahil olmak üzere. Bunun birçok sebebi olabilir. Çok gezdik, çok yoruldu herkes, bıktık desek kimse nedenini sormaz. Ama bu öyle bir şey değil. Bazı olumsuz şeylere çözüm üretemedik bir türlü. Mesela bir çok şeyi standart haline getiremedik. Çok fazla sallanıyoruz o yüzden, herkes bundan yoruldu gibi geliyor. Sürekli deneyler yaptık ve bu deneyler hala devam ediyor. Deney yapmak heyecan verici ama bence sahne üstü ve sahne dışındaki herkes bu deneylerden yoruldu, artık tepki vermeye başladılar. Bu konuda kimin haklı, kimin haksız olduğunu konuşmaya bile vaktimiz olmuyor bu kadar konser yaparken. Dolayısıyla konserlere ara vermeli, deneyler ve sorunlar hakkında düşünmeliyiz. Ortada zaten ciddi bir sorun yok, tek sorun zamansızlık, onu da çözmüş olduk.

Müzik çok uçsuz bir alan, belki bu günlüğü okuyanların gözünde biz oldukça büyük bir ekibiz ama aslında müzik evreninde küçücük bir noktayız. Elbette kapladığımız alanı büyütmemiz mümkün. Bu arada bunun üzerine çokça düşünmek istiyorum. Aslında yapmak istediğim ve yapabileceğim çok şey var. Yeni yazdığım şarkıların kaydı, konser kaydının ikinci bölümünün yayını, enstrüman çalışmak (bol bol), aile ile zaman geçirmek, konser olmadan gezmek, daha çok spor yapmak… Sanırım son üçünü daha fazla ertelememeliyim ama müzik üzerine düşünmek ve daha büyük hedefler koymak, yeni kayıtlar yapmaktan çok daha değerli. Umarım bunu yapabilirim, çünkü her yeni şarkı beni stüdyoya doğru mıknatıs gibi çekiyor, kaydedip bütününü dinlemek istiyorum.

Arka arkaya 6 günde 6 tane konser yapacağız, İstanbul, Tokat, Sivas, Tunceli, Erzincan ve tekrar İstanbul. Hayatımın geri kalanında bir daha bu kadar yorucu bir konser programına girmek istemiyorum. En önemlisi bu kadar çok konseri yüksek bir performansla yapmak imkansız. Bu yüzden artık böyle bir şeye girmek istemiyorum. Ancak konserler azalınca da küçük şehirlere gitmemiz daha da zorlaşacak. Sanırım artık sıramızı yavaş yavaş savıyoruz. En azından ‘bir zamanlar bu ülkenin her köşesinde çalan bir ekip’ olarak anılacağız. Bugüne kadar kimseyi ihmal etmedik, artık edebiliriz. Sıra bizden sonrakilerde. Bu turnede yine küçük bir ekip olarak küçük bir arabayla yolculuk yapacağız. Arabayı genelde ben kullanacağım, son kez. Akın Abi ben kullanınca daha rahat ediyor şoförsüz turnelerde, ben de öyle. Belki yurt dışında bir daha bu sistemi uygularız ama onun bile olacağını sanmıyorum. Yine de bu tarz son turnemizin Türkiye’nin doğusunda olması bize çok uygun oldu. Umarım kazasız belasız biter. Bu kadar yolculuğa çok şükür çok az kazaya karıştık, bizi taşıyan şoförler ve pilotlara canımızı borçluyuz.

Pinhâni için güzel şeylerin yaşanacağı günler geliyordur umarım. Deney yapmayı seviyorum ama büyük deneyler yapmaktan hep korktum. Ancak artık yapmanın zamanı geldi de geçiyor. Bundan sonra kendime en çok hatırlatacağım söz Nasreddin Hoca’nın bir fıkrasından alıntı: ‘Ya tutarsa?’…

Sinan (7 Ekim 2019’u 8 Ekim 2019’a bağlayan gece)

dinle

Küçük Bir Evde'yi Spotify'da dinleyin! Yalnızlık Zor'u Spotify'da dinleyin! Evde Kayıt'ı Spotify'da dinleyin! Konserdeyim 2'yi Spotify'da dinleyin! Çekirdekten'i Spotify'da dinleyin! Konserdeyim'i Spotify'da dinleyin! Yollar Bizi Bekler'i Spotify'da dinleyin! On Türkü'yü Spotify'da dinleyin! Kediköy'ü Spotify'da dinleyin! Canlı Yayın'ı Spotify'da dinleyin! Başka Şeyler'i Spotify'da dinleyin! Zaman Beklemez'i Spotify'da dinleyin! İnandığın Masallar'ı Spotify'da dinleyin!