Şiki şiki baba
Geçen gün biri bana ‘Son şarkılar çok iyi, ne yapıyorsan aynen devam et’ dedi. Şarkı yazmanın bir eğitimi verilebilir mi bilmiyorum. Ben de eğitim almadım sonuçta. Çok öznel yöntemlerle yazıyorum, muhtemelen çoğu şarkı yazarı da öyle yapıyordur. Bu kadar öznel bir şeyin eğitimi verilebilir mi? Kemal Sunal’ın at yarışı tahmini yaparken ihtiyaç duyduğu ortama benzer ihtiyaçları olan bir iş. Ben de neler yaptığımı anlatsam şarkı yazabilmek için, eminim bu filmdeki gibi baya komik olur. Ama elbette son şarkıların diğerlerinden farkları var. Onları buraya not alayım. Belki okuyup kullanan olur. Son zamanlarda türkülerle geçirdiğim zaman, şarkılara bakış açımı da değiştirdi. Elbette müzikal olarak türkülere çok yakınlaştım, artık yaptığım bazı besteler türkülerden ciddi izler taşıyor. Ama esas değişen, daha doğrusu sıklaşan şey, söz yazarken melodinin formuna duyduğum sadakat. Eskiden de böyle yazdığım şarkılar vardı. Şimdi melodiyi bozmamaya daha çok dikkat ediyorum, türkülerde de form hiç bozulmuyor. Gücü de ordan geliyor. Ama elbette formun içinde kalıp söylemek istediklerini anlatmak kolay bir şey değil. Olsun, bunun ne kadar önemli olduğunu birkaç yıldır farkettim. Daha önce formla oynamayı tercih ediyordum. Şimdi de oynamamayı. Belki bir zaman gelir, yine oynarım…
Sinan(2 mayıs 2022)